22.09.2013

Çantami evde birakmam ben

Çantamda mikrop öldürücü losyon, ya lazım olursa diye toka, cuzdan, parlatici ve bir kaç ağrı kesiciden ibaret makyaj çantası, evimin anahtarı, güneş gözlüğüm, keyifli bir muhabbet ortami olurda ya içersem diye yıllardır tiryakisi olamadığım sigara ve kucuk bir ihtimalle çakmağım, kitabim ve telefonum var. 
Elinde portföy taşıyanlara gıpta ile bakmisimdir hep. O minicik deri bazen de kumas parcasina nasıl oluyorda bunca şey sigdiriyorlar? Sen de sormaz mısın kendine? Gerçi erkeklerin tasidiklarini sadece ceplerine sigdirip çıkmaları da ayri bir gunun yazisi olabilir.

Kırmızı halıda yürüyen ünlülerin eminim bir bavul da alo dedikleri an yanlarında biten yardımcıları taşıyordur da bize noluyor? Benim çanta taşıyıcım yok senin de olmadigini dusunuyorum. Icine bir ruju zor sigdirip cüzdan bile koyamadigin portföyler niye? Telefonunu dahi elinde tasimak zorunda kaldiklarina ne demeli? Daha dışarıda kalan bir dolu ihtiyacimla adeta hayatımin yarısını evde bırakıp çıkar gibi hissederim ben, o yüzdendirki mutlaka arabama o herseyim olan çantayı da her ihtimale karşı koyasim vardır cogu zaman.

Portföyler,  sanki tanımadıklarımıza gösterdi
ğimiz bakımlı, başarılı, egolarından arınmış, durust, affedici, anlayisli sevecen bir kadin gibi essizken;  evde bıraktığımız ici dolu kocaman çantalarımızsa yalnızca yakinlarimiza ve bizi sevenlere gösterdiğimiz nazlı, hırçın, arsız, kırılgan, acıları, hayal kırıklıkları, heyecanlari ve ihtirasları olan diğer yüzümüz gibi... 

Hangimiz onemli bir yanimizi evde bırakmiyoruzki?

Bu durumda kendini en iyi kamufle eden biz kadınlar mı yoksa ceplerinin dikislerini dahi sokmeyen her daim ma
ğrur görünebilen erkekler mi?


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder