Cesit Cesitiz

Kacak dovusculerden hic hoslanmam. Adam olacaksin, dobra olacaksin su hayatta bana bosuna ‘tassaklisin’ demiyorlar. Hem dogru bildigimi hem, sevmedigimi hem sevdigimi hatta salaga yatsam bile salaga yattigimi da soylerim ben.

Hala ilk adimin erkekten gelmesini bekleyen bir jenerasyona ait olsam bile, bir adim gelene 10 adim gitmekten de cekinmem hic.

Bana ‘beni yalniz birakma, senin yaninda huzur buluyorum’ derken aslinda eski sevgilisinin cagrilarindan uzak durabilmek icin senin  tarafindan sahiplenilmeyi bekledigini anladigin an ‘ne yasayacaksan yasa aklinda kalanlari bitir cunku bitecek biliyorum, dondugunde burada olursam buradan devam ederiz’ diyecek kadar da gurur tavan yapmis o zamanlar.

Ben bekledim mi? O dondu mu? Bu da baska bir gecenin yazisi olur…

Seviyorsan yapis hele ki bu eski sevgili, hayatta en cok sevdigin adamin canini defalarca yakmis ama 30una gelirken ayagina gore pabuc bulamadigi icin son darbeyi vurmaya geldigini kadinca ic gudulerinle anladigin an her yol mubah. Hatta bu eski sevgili karsina cikip ‘o hala beni seviyor onun mutlu olmasini istiyorsan birak onu diyecek kadar’ kustahsa sen de ‘ben senden cok seviyorum ve herkesten cok ben mutlu edecegimi biliyorum’ diyecek kadar da curetli olman gerek. Bunun farkina varmak icin aradan yillar gecmesin.

Tabii bir de sevilmedigini bile bile sesu misali yapisan ve dunyayi hem sevdigi adama hem kendisine hem cevresine zehir eden bir grup var. Genelde bu tipler hic birseyi tek baslarina yapamazlar erkekler aciz ve kendilerine muhtac kadinlara bayilirlar, gururlari oksanir zavalli kadinin yaninda. Hayatin boyunca bu sekilde oyunculuk yaparak yasabileceksen ve bu seni zavalli goren adamin her an kimin pesinde oldugunu tahmin etmekle ugrasabileceksen bu yola bas vurmak da bir cozumdur. Yorucudur diye tahmin edebiliyorum ancak. Hep salak numarasi yapacaksin birseyden anlamayan anlasan bile anlamiyor gibi yapan mesela Ucak bileti nerden alinir, valiz nasil hazirlanir, pasaporta nasil basvurulur, bu ben yapamam ben bilmemler adami kafalayip evlendiginde geceleri  ‘cocuk seni istiyoorrrr Tufaaaan’a’ kadar gider. Bu kocalar hic okuz olamazlar her an karim kendini nerde kaybedecek doktorun yolunu bulacak mi, cocugumu nerede unutacak korkusuyla hep pur dikkattirler. Bu cesitler yorulur pes eder sonunda, hele bir vazgectimi senden dunyanin taaa obur ucuna arkasina bakmadan kacar. Artik o yolunu bulamadigin doktor, gece susturamadigin cocukla vay haline!

devami geliyor...

Yurek gerek

Kilavuzu karga olanin burnu boktan cikmazmis ya burada karga kim oluyor tahmin et:)) Kendine akli basinda arkadaslar secsen olmazdi boyle, anne sozu dinlesen zaten simdi her aksam eve ciceklerle gelen bir kocan olurdu .. Amma velakin adi koca olunca hepsi okuze donusuyor artik biliyor ve kabul ediyoruz.

Pijamalarini giyip hele bir de gogsune kadar ceken, bir elinde kumanda bir elinde telefon alan adamin saat dokuzdan sonra hangi semtte buyudugu, hangi universitede okudugu, hangi sehirden hatta hangi milletten oldugunun hic bir onemi kalmiyor.  Ha bir de bizim kadar kendine bakan kadin ruhundan anlayan seninle alisverise gidip beyaz kemer ve beyaz ayakkabi kombini yapan kocalar da iki cocuk ve 40indan sonra donuyorlar bu da tecrubelerle sabit tanidigim gaylerin %90 u evlenmis coluk cocuk yapmis 90larda gayligini ilan etmisler.

Simdi bize lodos yerine ucak bileti, bir kayik yerine Saadettin (herhangi bir isim sectim Tazekan da olabilirdi)  zuladaki sarap yerine de artik on-board sampanya yakisir.

Yasta geldi Dante gibi ortasina omrun, Saadet veren anlaminda kullanmadim ben o Saadettin’i sen yanlis anladin. Hatta saadeti attin verenini buldun.

Askin beklentisiz olaninin en guzeli oldugunda hemfikirim ama sen beklemeyeceksin de o vermesini bilecek ama sadece sana! Saadet zinciri kurmasina gerek yok.

 Ya bir de ne geldi aklima; hani benim gibi arkadasi olamazmis ya hakli cunku ben yureklendiriyorum sevdiklerimi cunku benim sevdiklerimin yurekleri var.

Sen keyfini cikar,  cikaramadiginda da ona gore bir yazi yazarim merak etme, yarini dusunme ama bilki ben yarin da ben hep buradayim dovdurmusuz  artik otesi yok!  Ben nasil kapi tekrar aralandiginda  sarki soyleyeme kaldigim yerden devam* ediyorsam senin de acilen bunu uygulamaya koyman gerek.

Senin sorunun sarkiyi devam ettirebilmek degil de kapi kapandiginda makami sasiriyorsun be gulum! Hemen bir huzzam tutturuyorsun olmuyor... ama o kapi simdi senin sarmisakli manti yedigin gece aralanmis olsa da seni iceri almak icin degil bunu bil yeter. 

*bakiniz bir daha Ask

bir daha Ask

Hani yan odadan muzik sesi gelir de sevdigin bir parcaysa mirildanmaya baslarsin. Bir an icin kapi kapanmis olsa yada bir gurultuden dolayi duyamiyor olsan da mirildanmaya devam edersin parcayi… ne kadar sure gecerse gecsin tekrar duyabildigin anda sarkiyla ayni zamandasindir… iste ask tam da boyle birsey.

Ask

Kosarak 10 kat cikarsin hani nefes nefese kalirsin, kesilirsin hatta... sonra hemen asansore bindiginde hizla inerken nefes nefese kalmis olmanin uzerine asagi dogru inerken ani bir bosluga dusuyormussun hissi, kus gibi hafiflik, ayaklarinin yerden kesilmesi hissi vardir "ask" hissetmek bunun gibidir....
duygusal kismina gelirsek ...olebilicegini sanarsin onun icin, dunyayi karsina almaya hazirsindir, yanindan daha ayrilmadan onu ozlersin, telefonlar caldiginda hep o ariyor olsun istersin, herkesle onu konusmak, herkese onu anlatmak istersin... senin kadar kimse sevmemistir bu dunyada, herkes hersey bostur... artik senin icin o vardir sadece...ve onunla bir butun olmak istersin kafasi kafanin icinde, kollari kollarinin, govdesi govdenin, bacaklari bacaklarinin icinde hapsolsun istersin...

Kar topu gibi yuvarlandikca buyuyorum!

Milleti mutlu edecegim diye kendinden gecmis tipler vardir ya iste  onlardan biri de benim. Biraz arastirdim da ‘Mennun edici Hastaligi’ meger bir tek bende yokmus.

Biz ‘memnun ediciler’ kendi vazifemiz olmayan ne varsa ustumuze aliriz, daha kimse yardim istemeden dunden raziyizdir angaryaya. Armut pis agzima dus misali  ‘nasil sorsam nasil soylesem kabul eder mi ?’ diye kivranmadan gelen teklifin, degeri bile yoktur cogu zaman onlarin gozunde hayatlarini kolaylastirmamizin. 

Bir de bakmissin o yardim ettigimiz sey gorevimiz oluvermis bir sure sonra.

Benim gibiler cevabimiz  ‘hayir’ olsa bile ‘evet’ cikar agzimizdan. 

Cikarcilar da bunu cok guzel kullanirlar.

Ben kolayca hayir diyebilmek istiyorum artik.

Bunun da ozgurlugumun bir parcasi oldugunu anladim sonunda.

Tipki Susan B.Anthony’in* dedigi gibi ‘Kartopu gibiyim yuvarlandikca  buyuyorum’ ben de buyudum cig olup uzerinize dusmiim (dusmeyeyim).

Gercekten ne istedigimizi ve nasil hissettigimizi analiz ederek baslamak en dogrusu sanirim. Cunku ne hissettigimizi ne arzu ettigimizi baskalariyla paylasmadan once kendimize itiraf edebilmeliyiz.

Mesela ask istemek guven ve yalnizlik korkusu mudur? Yoksa yetiskinligin dogasindan midir?  Neyse bu uzun konuyu ayrica yazarim..

Saglikli iliskilerde, kendimize saygimiz vardir en basta.. Evet veya hayir derken ne sucluluk duyariz ne kizginlik ne korku. Saygisizlik da yapmayiz ama kendimize yapilan saygisizliga da  tacize de dur demesini biliriz. Ortada bir sorun varsa eger bizden mi karsi taraftan mi kaynaklandiginin bilincindeyizdir, bizimse sorumluluk alir degilse de karsi tarafin sorununu kendimizinmis gibi kabullenmeyiz.  Sorumluluklarimizi paylasir karslikli anlayis icinde, ozgur ,huzurlu ve guvenli oluruz.

Ote yandan paspas olmussak bir kere herkese, herseye evet der cikarciliga, saygisizliga ve tacize goz yumariz. Tartismalardan kacindigimiz gibi baskalarinin hatalarini gormezden gelir ve sadece etrafimizdakileri memnun etmege ugrasiriz.

Ben yazmaya basladim hislerimi, zaten genelde insan en cok uclardayken verimli kararlar alir ya, iste istemeden evet dedigim zamanlarda artik kendi mutsuzlugumla savasmaktansa sucluluk duymadan hayir demeyi ogrendim.

Esin, arkadasin veya annen dahi sen sucluluk duymadan hayir diyemeyecegin birsey istediklerinde hemen yanit vermeyip kendine zaman tani bu zaman zarfinda  insanlarin senden beklentileri degil senin icinden gelen neyse onun kararini verip  yanitini bildir.

Beklentileri karsilamaktan vazgecmek bize rahat bir nefes aldiriyor.

Kimin hayatini yasiyorsun? Girmek istedigin okul evlenmek istedigin adam yapmak istedigin meslek gercekten senin istediklerin mi yoksa dayatmalar mi?

Bunlarin yanitlarini verip kendine karsi gercekci oldugunda artik baskalarina karsida  gercekci olmanin zamani gelmis demektir. Dusunsene insanlarin gonlunu hos etmek icin yillarca icindekileri saklayip kivranip mutsuz gecirecegin uzun bir zaman dilimindense, karsindaki hakkinda ne dusuyorsan acik acik soylediginde bu sancili donem kisa surecektir. Ya Kabul goreceksindir yada artik hayatinda olmak istemeyeceklerdir ki bu da seni uzun surecek bir karin agrisindan kurtaracaktir. Onceleri kimsenin hosuna gitmese de sonunda onlar da alisacaklardir bu duruma degerliysen onlar icin.

Ekurilerin olsun  hayatta,  vakit gecirmekten  keyf aldigin insanlarla cevrele kendini. Hayata bakisindan esinlendigin, kararlarinda seni destekleyip,  seni sen olarak kabul edip seni yargilamayacak, guldugun zaman seninle gulecek dostlarin olsun yeter etrafinda.

* 15.02.1820 -13.03.1906 Amerikali Insan Haklari Savunucusu 1900’lerde kadinlarin oy kullanma hakki icin mucadele vermis.

Insan Her zaman dogru olani yapamiyor

Zorluklara once kendimiz icin gogus germeliyiz. Sorunumuz herneyse cozumu sevgimizde ve kararli olmakta. Gun gelip  kendimizin ve sevgimizin buyuklugunun farkina vardigimizda bizden mutlusu olmuyor.

Eger uzun surecek bir iliski ise arzumuz  her ne zorlukla karilasirsak karsilasalim sevgimiz konusunda kararli olmaliyiz. Hepimiz hergun turlu sorunla karsilasilasiyoruz.

Sorunlar her ne kadar zora soksa da iliskiyi, zaman zaman iki tarafi yakinlastirmak icin de bir firsat dogurdugu oluyor.

Karsindamizdakini suclamayip kendimiz sorumluluk aldigimiz surece, karsimizdakine gosterdigimiz saygiyi kendimize gosterdigimiz surece, yanlis giden seyleri fark edip duzeltmeye calistigimiz surece sevgi baki kaliyor.

Kendimizi sevmeyi becerebiliyorsak zaten etrafimizdakileri de coskuyla sevebiliyoruz. 
Arkadasimizi sevgilimizi esimizi ancak kendimizi sevdigimiz kadar sevebiliyoruz .

Iliskimizdeki sorunu belirledikten sonra o sorunla basa cikmadan once onunla yasamayi ogrenmekle baslayabiliriz mesela. Saniyor musun ki herkesin iliskisi dort dortluk. Inan hic bir iliski sorunsuz degil. Evlilikte onemli olan  sevdigini ve sevilgidini hissedebilmek.

Uyusmazliklarimiz ve beklentilerimizi ancak bilincli bir sekilde anlamaya calisirsak analiz edebiliriz ve olaylara bilincli bir sekilde yaklastigimizda eski hatalarimizi yapmayiz.

Sinirlendigimizde hep hakli bizizdir etrafi kirar dokeriz kirdigimiz kalplerin tamiri de ne kadar zordur aslinda…  kontrollu davranabilirsek cozum kendiliginden gelecektir.

Aynaya bakip kendimize ‘Beklentim ne? Ben ne veriyorum?’ diye sordugunuzda yatistiginizi goreceksiniz. Sinirlendiginde sen de aynanin karsisina gecip bu sorulari sormalisin kendine.